Milli Türk Talebe Birliği 61. Genel Kurulu’na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarda bulundu. Batı’nın İsrail’in saldırılarına yönelik tavrına tepki gösteren Erdoğan, “Bütün batı dünyası haçlı emperyalist yapı bir arada. Birbirinden ayrı yanları yok. Dün akşamki ziyaretimde de ne yazık ki bunları gördük. Yatıyorlar kalkıyorlar söyledikleri şey Hamas da Hamas. Neymiş 7 Ekim’de Hamas’ın o çıkışı işte bu hali ateşledi diyorlar. Tabi kendilerine şunu söyledim, şu anda 13 bin çocuk, kadın, yaşlı İsrail tarafından öldürüldü. Bunu niye konuşmuyorsunuz? İşte rehineler, tamam İsrail’in elindeki rehineler ne olacak? 10 bine yakın İsrail’in elinde rehine var” diye konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarıdan önemli noktalar şöyle;
Milli Türk Talebe Birliğimizin 62. Genel Kurulu’nun hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Kuruluşundan bugüne Milli Türk Talebe Birliğimizin çatısı altında görev alan, hizmet veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Bugün de aynı kutlu mücadeleyi sürdüren kardeşlerimizin her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Genel kurulumuzda hizmet bayrağını devralacak olan kardeşlerime rabbimden başarılar diliyorum.
Türkçe hassasiyetinden Bulgaristan’daki Türk mezarların tahribine karşı çıkmaya, Hatay’ın anavatana katılmasından Sovyet tehdidi ile mücadeleye, Kıbrıs meselesini sahiplenmekten Doğu Türkistan ve Kerkük’teki gelişmelere, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması davasından Büyük Türkiye Vizyonuna kadar gerçekten çok geniş bir yelpazede bunun örneklerini görmek mümkündür. Biz de gençlik yıllarımızda bu çatı altında pek çok faaliyete katıldık. Pek çok kültür ve sanat programında bir fiil yer aldık. Fakir de burada tesisler müdürlüğü yaptı, kültür müdürlüğü yaptı ve özellikle de üstadımızın jübilesi ile alakalı burada bir seçim yapıldı.
AYASOFYA’YI AÇMAK BİZLERE NASİP OLDU
Bu koltuklar o zaman yoktu. Tahta koltuklar ve iki arkadaş finale kaldık. Bir arkadaşım o kendine göre çok uzunca bir üstadın takdimine hazırladı. Ben de şöyle bir A4’ün yarısı kadar bir takdim hazırladım. Tabi üstadımızın bazı ifadeleri çok ağırdı. Diğer arkadaşıma onu yaptırmadı. Görevi fakire verdi. Jübilesini spor sergi sarayında yapıyoruz. Yani bugünkü Harbiye’de bulunan salonun yerinde spor sergi sarayı vardı. İstanbul’un en büyük spor salonu orasıydı. Tribünler çöktü muhteşem bir katılım ve üstadımızın orada başlayan o jübile serüvenini İzmir, Ankara devam ettirdik. Böyle bir süreç söz konusu. Ayasofya’yı konuşuyoruz hep. Sultanahmet’te bulunuyoruz konuşmacılar orada. Üstadımız orada Ayasofya açılacak, ‘Ayosafya açılacak hem de nasıl açılacak’ diyerek o günden işaret fişeğini yaktı. Ayasofya’yı açmak bizlere nasip oldu.
Şu anda karşımda bulunan spor salonunda bulunan tüm gençlerimizden benim ricam, istirhamım kucaklayıcı vasfınızı asla kaybetmeyin. Bir olacağı, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız.
YATIYORLAR KALKIYORLAR DEDİKLERİ TEK ŞEY HAMAS
İsrail-Filistin olayını hep beraber görüyoruz. Müslümanlar buna layık mı? Değil, ama yanlışlarımız, eksiklerimiz var. Bakın bütün batı dünyası haçlı emperyalist yapı bir arada. Birbirinden ayrı yanları yok. Dün akşamki ziyaretimde de ne yazık ki bunları gördük. Cumhurbaşkanında da bunu gördüm, diğerinde de. Yatıyorlar kalkıyorlar söyledikleri şey Hamas da Hamas. Neymiş 7 Ekim’de Hamas’ın o çıkışı işte bu hali ateşledi diyorlar. Tabi kendilerine şunu söyledim, şu anda 13 bin çocuk, kadın, yaşlı İsrail tarafından öldürüldü. Bunu niye konuşmuyorsunuz? İşte rehineler, tamam İsrail’in elindeki rehineler ne olacak? 10 bine yakın İsrail’in elinde rehine var. Hadi Almanya olarak siz onları verme adımını atın biz de şu anda Hamas’ın elindekileri almanın gayreti içerisine girelim. Var mısınız buna? Evet diyemiyorlar. Bir hafta sonra İsrail’e gidecek cumhurbaşkanınız. Atın bu adımı biz de karşı adımı atalım.
ÜLKEMİZ ATEŞ ÇEMBERİYLE ÇEVRİLİ
Ülkemiz adeta bir ateş çemberiyle çevrilidir. Haçlı-Hilal anlayışı bitmiş değil. O aynen devam ediyor. Bu ateş çemberini yakanların tek bir gayesi vardır. Türkiye’nin hedeflerinin önüne geçmektir ama müsaade etmeyeceğiz. Bu topraklar derken geniş manada gönül coğrafyamızdır.
Her kim Suriye’den, Irak’tan, Karabağ’dan Libya’dan Kudüs’ten bize ne diyorsa büyük Türkiye yürüyüşüne çelme takıyordur.
Türkiye mutlaka güçlü olmak zorundadır. Suriye darmadağın, Irak kırılgan, Libya bütünlüğünü hala sağlayamadı. İsrail bölgedeki her devleti tahrik eder hale geldi, içi gücü bu. İslam ülkeleri maalesef Kudüs meselesi gibi durumlarda bile güçlü duruş sergileyemiyor. Türkiye dayanışma sergilemek için çalışıyor.
GAZZE MESELESİNDE GÜÇ BİRLİĞİ OLUŞTURAMADIK
Üzüntüyle ifade etmem gerekir ki Gazze meselesinde güç birliği oluşturamadık. Batılı ülkelerin yönetimleri İsrail’in esiri olmuş durumda.
Parlamentomuzda bir siyasi partinin genel başkanı aynen Netanyahu gibi konuşuyor. Bu parlamentonun altında Netanyahu gibi konuşan olamaz olmamalıdır. İsrail bir terör devletidir. Netanyahu’nun eceli yakındır. Zalimlerin hak ettikleri cezaları almaları şarttır. Her bozuk düzen gibi bu düzenin de değişmesi kaçınılmazdır. Zulme karşı duruşumuzu dilimizle ifade ediyoruz.
patronlardunyasi.com