Michael Mann’ın araba tasarımcısı Enzo Ferrari’yle ilgili filmi 30 yıllık bir proje. Brock Yates’in romanı Enzo Ferrari: The Man and The Machine’den uyarlanan dramda oğlunun ölmesinin ardından karısı Laura’nın Enzo’nun metresinden bir oğlu olduğunu öğrenmesini, şirketin iflasın eşiğine gelmesini, Modena kasabasının sosyolojik, psikolojik, ekonomik geçmişiyle birlikte işleyen yönetmen filmin araba yarışı filmi olmadığını vurguluyor.
Ailenin trajik geçmişini yakın, uzun konuşma planlarıyla, etkileyici, duygusal, günlük yaşamlarındaki çalkantıları mizahla, Mussolini ve faşizmi katmadan betimliyor. Hırslı, mükemmeliyetçi Enzo’yu İtalyan basını çocuklarını yiyen Satürn’e benzetir. House of Gucci’de modacı Maurizio Gucci’yi başarıyla canlardıran Adam Driver Enzo’da kazanmak, zirveye ulaşmak için yarışçılarının ölmesine, ailesinin üzülmesine göz yumar. Mann filmlerinde güçlü erkeklerin serüvenlerini anlatırken kadınların erkekleri nasıl etkilediklerini de yansıtır, bu güçlü kadınları da saygıyla selamlar.
Laura’da Penélope Cruz’un kırılgan, üzüntü dolu etkileyici yorumu dikkat çeker, özellikle oğlunun mezarı başında gözleriyle oynadığı sessiz planda. İkilemler, öngörülemeyen durumlar, tutkular, aşırı duygular, pişmanlıklar, kendimizle, ailemizle olan sorunları, zayıflıklarımızı, psikolojik gelgitlerimizi tümünü sorgular Mann. Olağanüstü Mille Miglia yarışı bölümünde izleyici kendini yarışın içinde, direksiyonun başında duyumsar, bu güçlü makinelerin vahşi güzelliğini deneyimler. Yapım tasarımları, kurgu, sinematografi, teknik açıdan film dört dörtlüktür. Adam Driver, Penélope Cruz, Shailene Woodley, Patrick Dempsey’in oynadığı Ferrari gösterime girdi.
HİCRAN’IN VAROLUŞ YOLCULUĞU
Zeki Demirkubuz Hayat’ta babasının zoruyla Rıza’yla nişanlandıktan sonra Hicran’ın evden kaçmasını, kötü yola düşmesini, ardından yine ailesinin yanına dönmesini toksik erkeklerin tüm katmanlarını işleyerek anlatır.
Hicran’ın babası kızının namusunu kaybettiği için onu öldürmek ister, Rıza öküz öldü ortaklık bozuldu dese de kızın onu niye terk ettiğini sorgular. Yeni dünyaları merak eden Rıza her gün aynı şeyi yaparak hayatını harcamak istemez tıpkı Hicran’ın eşi olacak emekli öğretmen gibi.
Görmüş geçirmiş dede çok sevdiği torunu Rıza’yı korumaya çalışır, kimsenin birbirine güvenmediği, inanmadığı, gırtlak gırtlağa olduğu bu zamanda. Yeni bir ülke bulamayan bu insanlar yoksulluk, yoksunluk, cahillik, kıstırılmışlık, eylemsizlik, kıskançlık, utanç, umutsuzluk, nefret, öfke, çaresizlik, acımasızlık, yabancılaşma, yalnızlık içinde yaşarlar. Kararlarını kendi veren Hicran tek başınayken bile hıçkıra hıçkıra ağlayamaz.
Hicran’dan yana feminist yaklaşımıyla yönetmen finali izleyicinin yorumuna bırakır. Miray Daner, Burak Dakak, Cem Davran, Umut Kurt, Melis Birkan, Osman Alkaş, Doğu Demirkol, Caner Cindoruk’lu kara mizahıyla güldüren, şaşırtan, üzen Hayat vizyonda.